2.25.2009

tüketmek...

1 gunde 2 yazi, hadi bakalim hayirlisi...
----------
Bu konuda sevgili Esra dusunuyor bazen... O dusununce aklima geliyor, ben de dusunuyorum. Biz sosyologlarin cok ilgilendikleri bir konu aslinda. Tuketmek, tuketici olmak, tuketim toplumu olmak... Tuketmek kendi icinde bakildiginda kotu birsey degil elbette. Tuketmeden olmaz. Ama beni endiselendiren tuketmenin hizi...

Etrafiniza bir bakin. Vitrinler, televizyon, reklamlar, bize hep su an kullandigimiz urunlerin daha iyisini (oldugunu iddia ettikleri) urunler sunuyor. O kremi kullanirsak elimiz daha yumusak olur, goz etrafindaki kirisiklar gecer, hepimiz top model gibi gezeriz (yok canim...)

Bu durum cocuklarimiz icin cok daha endise verici. Zaten kisa olan dikkat süreleri (attention span demeye calisiyorum) bu kadar fazla uyaran ile daha da kisaliyor. Dugmeli telefonlarin evlerimize ilk girdigi yillari hatirlayan, Adile Teyze'yle uykuya giden, He-man, Seker kiz Candy, Ugurlugiller seyreden, Berlin duvarinin yikildigini, Sovyetler Birligi'nin dagildigini hatirlayan bir 80ler cocugu olarak fotograf ceken cep telefonlarin oldugu bir dunyaya dogan yeni nesil nasil olacak bilmiyorum. Biz iyiydik, onlar kotu olacak demiyorum. Nasil olacak? Algilari nasil degisecek? Kisilikleri bundan nasil etkilenecek? Deger yargilari, beklentileri?

Biliyorsunuz, fotograf makinasi almak istiyorum, Canon'un 20x zoom'lu bir makinasi var, onu dusunuyorum. Dun Amazon'da gezinirken bunun bir ust modelinin ciktigini gordum, 20x zoomlu ama CMOS'u var. Aklim karisti, "acaba" dedim, "onu mu alsam?"

Bizlerin bile kafasi bu kadar karisik olabiliyorken, cocuklar ne olacak? NYC'de cektigim Disney dukkaninin resmini hatirliyor musunuz? Hani mankenler Barbie gibiydi ve eteklerinde de yuzlerce Barbie bebekler vardi... Ne olacak bu cocuklarin hayatlari? Her zaman daha cogunu, daha iyisini, daha yenisini istemek nereye kadar gidecek?

Eskiden muzikleri album olarak alirdim... Bazen sirf bir-iki sarki icin butun albumu almak zorunda kalirdim. Bazen de kulagim radyoda, elim kayit dugmesinde beklerdim, istedigim sarki cikacak da kayit edecegim diye. O kayit da basta ve sonda DJ'lerin hismina ugrar, November Rain'in asil muhtesem kismi olan intro'su sacma sapan birseye donusurdu.  Simdi yapmam gereken tek sey Itunes Store'u acmak... Sec begen al ablacim... Sadece Itunes'dan 35o parca almisim, ve bunlarin sadece yuzde 20'si ayni albumden...  Muzigi ne kadar cabuk tuketiyoruz, degil mi?  Demin yeni cikanlara bakiyordum da yeni bir kac parca almak icin, yok hic... Ya ben yaslaniyorum da takip etmiyorum, ya da gercekten baska bir sey var... Gittim klasik muzik parcalari aldim bende olmayan...

Ortaokul ve lisede donem odevi yapardik hatirlar misiniz? Ne kadar zordu bilgi toplamak? Ansiklopedilere bakardik (en yeni bilgi 2-3 senelikti), kutuphaneye giderdik (bilgisayar katalogundan degil, kart katalogundan bakardik), ben bilgisayarda yazardim, ama bilgisayar bu kadar yaygin degildi... Simdi nasil yapiyor cocuklar donem odevlerini acaba? Google, belki Google Scholar, Wikipedia... Bilgiyi ne kadar cabuk tuketiyoruz farkinda misiniz? 4 saat onceki haber birden eski haber oluyor... Ama bu kadar bilgi fazlasi icinde neyin dogru neyin yanlis oldugunu da bilemiyoruz... Herkes birseyler soyluyor, peer-reviewed (birkac ehil insanin incelemesinden gecmis) bilgiyi aramiyoruz. Bazen yanlislari dogru biliyoruz... 

Bilimsel bilgiden bahsetmiyorum. Bilimsel bilgi zaten birbirinin uzerine buyuyen, eskisini baz alip, eskisinden ders cikartmakla, ve eskiyi curutmekle olur. Ben gunluk bilgiden bahsediyorum, cabuk tuketiyoruz derken.

BITTI.

3 comments:

pelince said...

Tüketim toplumu olduğumuz çok doğru .... ödevleri için bilgi toplamayı bırak netten bulduklarını şakır şakır çıktısını alıp götürüyorlar okula...Performans ödevi tamadır yani...

Ahhh ahh nasıl olucak bilmiyorum bende,neye nasıl yetişeceğini şaşırıyor insan..Elimizdeki ile yetinmek yok,hep daha iyisi onun daha üstünü isteyip duruyoruz...Ama ben uzun zamandır ciddi bir sınav veriyorum bu konuda ...Her şey tepetaklak oluyormuş meğerse :(

Sevgiler...

Anne ve Bebisi said...

Once alttaki posta yorumlar :)

Bere supper valla. Sen yakinda etsy'de dukkanda acarsin :)

Dans eden ciftte cifti bos birakip diger yerleri doldurdun degil mi? Tam yengeclere gore bir is :)) Sabir isi, tebrik ederim :))

Ben de gecen gun bu makinain bir hiz ayari olmasi lazim galiba diye dusunmustum. Eger yoksa vay halime :D Annemin ayaginla tingir tingir calistirilan eski model makinasini tercih ederim, hic degilse hizini kontrol edebiliyorsun. Bu yeniler en azindan eskiler kadar iyi olmasi lazim, hiz ayari yoksa ne anladim ben bu iste :P

Son yorum da tuketimde memnuniyetsizlikle iliskilenmis oldu :)

Tukettikce tukendigimizi dusunuyorum. Elbette hem zaruri hem de zaman zaman keyfi harcamalar olacaktir, insaniz nihayetinde. Ancak bir gun esimle tahin pekmezi ekmekle yerken esim, dusunsene su yedigimiz sey Afrika'da ne kadar cok insanin hayatini kurtarir deyince aslinda nasil bir luks icinde yasadigimizi idrak etmistim.

Bazen dusunuyorum, su an elimde olan imkanlarin %90'inini hayatimdan cikarsam ki cok cok cok insana gore moderate bir hayatimiz var bizim, yine de pek cok insana gore rahat icinde yasamaya devam ederim muhtemelen.

Daha az, daha az, daha az tuketmek istiyorum. Herseyi. Maddeyi, zamani, kelimeleri hatta duygu ve dusuncelerimi bile :))

Cunku uretmek icin sessizlige, dinginlige, seyrelmis kalabaliklara ihtiyac var.

Anonymous said...

bere çok hoş olmuş ayşecim,dikişe gelince zamanla güzelleşecektir merak etme:)kanaviçe ise süppper olmuş,çerçeveleyincede göster bize:)

tüketme olayına gelince,etrafıma bakıyorumda,insanların duyguları yok olmuş,tükenmiş gitmiş...Herşey bribirinin uzantısı elbette.Ben tükenmemek için çabalıyorum,oğlumada bu konuda yol gösterici olmak istiyorum,deniyorum yani:)umarım benim gibi deneyenlerin sayısı çoktur yada çoğalır:)sevgiler...