9.30.2008

saglikli urunler...

Banucugum, iste sana soz verdigim yazi...

Uzun zamandir icinde sosyoloji olmayan bir yazi yazmadim. Umarim rezil olmam. Simdiden yazim ve noktalama hatalarim, anlam ve anlatim bozukluklarim icin ozur diliyorum...
*****************

Ben gecen hafta "Not Just a Pretty Face" (Sadece Guzel bir Yuz Degil) adli bir kitap okudum. Blogumda 2-3 kere bahsettigim ve kafama cok taktigim bir konu olan kozmektik urunlerin kimyasal dogasi ve sagligimiz uzerine etkileri uzerineydi...

Yillardir kullandigimiz kozmetik urunlerin icinde bulunan bir suru kimyasal maddenin vucudumuzda birikim yaptigini, bunun bazen bizim icin kansere bazen de cocuklarimiz icin dogumsal bozukluklara ya da allerjiye yol actigini anlatiyor.

Ornegin Afrikali Amerikali kadinlarin saclarini duzlestirmekte ve nemlendirip yeniden yapilandirmakta kullandiklari urunlerde plasenta (gobek kordonu) bulundugunu ve plasentada bulunan ostrojenin bu grupta erken yasta gogus kanseri yaptigi gorulmus.

Benzer baska bir hikaye ise Asya'dan... Medyanin guzelligi "acik ten, sari sac" olarak tanimladigi gunumuzde Asyali kadinlar ciltlerinin renklerini acmak icin cilt beyazlastirici kremler kullaniyorlar.  Cildi soyarak beyazlatan bu kremler aslinda gunes kremiyle kullanilmali, ama boyle pazarlanmiyor.  Ayrica bu kremlerin icinde agir bir metal olup vucutta birikim yapan civa bulunmus.

Gelelim parabenlere.  Genel adli paraben olan bu maddeler genis bir kozmetik yelpazesinde koruyucu olarak kullaniliyor.  Fakat hormonal dengeyi bozucu (hormone-distrupting) etkileri var.  Amerikan Kanser Dernegi parabenlerin kanserojen etkisi olmadigini yaziyor, ama hala yeterince kanit olmadigi icin ben icinde paraben olan urunleri kullanmamayi tercih ediyorum...

Ayni sekilde terlemeyi onleyici (anti-perspirant) deodorantlarin icinde bulunan aluminyum bazli maddeler vucutta birikim yapiyor ve gogus kanserine sebep verdigi dusunuluyor (yine tartismali bir nokta).  Ayricda Alzheimerli hastalarin vucutlarinda yuksek miktarlarda aluminyum bulunuyormus...

Sampuan, sivi sabun gibi urunlerde bulunan sodium laureth/lauryl sulphate adli maddelerin de tahris edici ozelligi var... Bunun icin kalip sabun kullanmak daha iyi sanirim.  Burada icinde bu maddeler bulunmayan bircok urun var- umarim Turkiye'de de vardir.

Ayrica burada bircok firma gogus kanseri caresi icin arastirmalari destekledigini soyluyor (Pembe Kurdela-pink ribbon kampanyalari)... Onceligimizin care bulmak degil, kanseri bastan onlemek olmasi gerekiyor... Eger bu firmalar gogus kanserine yol actigini dusunulen maddeleri kullanmakta israr ediyorsa, nasil bir destektir bu?  Yazar boyle pazarlama oyunlarina dusmemiz icin uyariyor bizleri...

Yazarin onerileri genel olarak soyle:

1. gereksiz olan urunleri kullanmayin (kopuk banyosu, banyo jelleri- zeytinyagli sabunun nesi kotu- ben cok seviyorum!)

2. burnunuzu kilavuz olarak kullanin, kimyasal ve sentetik kokan urunleri almamaya calisin.

3. guvendiginiz firmalaradan alisveris etmeye calisin (iceriklerinin guvenligine onem veren firmalari tercih edin).

4. degisime cok kullandiginiz urunlerle (deodorant, nemlendiriciler, deodorantlar) baslayin. 

- Asagidaki baglantilardan daha saglikli urunler bulabilir, kullandiginiz urunlerin iceriklerini inceleyebilirsiniz.

www.cosmeticdatabase.com
www.safecosmetics.com
www.LessToxicGuide.ca

Hepinize saglikli gunler diliyorum!!!

7 comments:

Anonymous said...

harika bir yazi olmus! o kitabi mutlaka okumaliyim!

bende artik duyduklarim sayesinde eskiye oranla daha bilincli bri tuketici olmaya basladigimi dusunuyorum.
ornegin bulasik-camasir deterjani icin kokusuz olanlari kullaniyorum.
sivi ama organik el sabunu kullaniyorum-whoel foods'ta satilanlardan.
dus jeli olarak tom's of maine kullaniyorum-lavanta yagli-organik-harika birsey! bir de dedigin gibi yuzumu yikamak icin de yuz yikama jelleri yerine annemin Turkiye'den getirdigi zeytinyagli kalip sabunlari kullaniyorum.
krem olarakta daha once bloguma yazdigim organik-kokusuz bir kremim var-geceleri de yine blogumda yazdigim e vitamini yagimi cildime suruyorum.
vucut losyonu olarak palmers'in zeytinyagli organik losyonunu kullaniyorum-
makyaj malzemeleri konusunda da artik organik seyler kullanmaya basladim. Mesela siyah goz kalemimi hindistan'dan getirtmistim-icinde civa yok ve gozu besleyip canlandiriyor.
bu liste uzayip gider :)

artik whole foods dukkanlarini daha bol ziyaret eder oldum-eskiden hic yuzune bile bakmazdim. umarim herkes birazcikta olsa bu konularda bilincli olmaya baslar.

yazi icin cok tesekkurler!

a_y_s_e said...

Banucugum, yazmayi unuttugum birsey var. Bazen uzerinde organik yazan urunlerin icinde de zararli kimyasallar olabiliyor. Mesela, Tom's of Maine dis macunlarinin bazilarinin icinde SLS (sodium laureth sulphate) var, bazilari da SLS-free.
Sonra WF'un kendi sampuanlari ve bazi sabunlarin icinde yine SLS var.
Yani demem o ki, icindeki bitkisel maddeler organik olabiliyor da, yine de kimyasal kullaniyorlar...

Anonymous said...

:) verdigin ilk site linkine baktim ve bunu bende farkettim! paranoyak oldum :)

nazo said...

Merhaba, gerçekten harika bir yazı olmuş. Burada tüm bunları kolaylıkla sağlayabiliriz aslında ama Türkiye'de biraz zor. Hem çok yaygın değil, hem de olanlar çok pahalı. Maalesef Tr.de bilinçli olmak için biraz maddi güce ihtiyaç var. Aslında bir çok ürünü kullanmamak en kolay korunma yolu. Neyse aydınlatıcı yazı için teşekkür ediyorum. O kitaptan edinmek şart!

a_y_s_e said...

Nazo, hosgeldin. Rica ederim. Evet, dedigin gibi en mantiklisi bazi urunleri kullanmamak. gereksiz o kadar cok urun kullaniyoruz ki bazen...

pelince said...

Bende yeni bir sürü şey öğrendim...Teşekkürler..

Anonymous said...

bende genelde eytinyağlı kalıp sabun ve protex kullanıyorum ama bilmediğim birsürü şey öğrendim,güzel yazı olmuş,ayrıca ilginize teşekkürler :)